Fibromiyalji ve Miyofasyal Ağrı Sendromları

ResimFibromiyalji Sendromuve Miyofasyal Ağrı Sendromu Kas romatizması nedir, Kas romatizmasının yol açtığı etkiler ve Fibromiyalji Sendromu Miyofasyal Ağrı Sendromu bilgileri.
Kas romatizmaları, yumuşak doku romatizmaları içinde yer alan eklem dışı romatizmalardır.Kronik ağrısı olan hastaların yaklaşık yarısında Miyofasyal Ağrı Sendromu bulunmuştur. Tüm hastalar içinde Fibromiyalji bulunma sıklığı ise %5 kadardır.
Fibromiyalji Sendromu
Toplumda ismi daha çok duyulmuş olmasına rağmen, miyofasyal ağrı sendromuna göre çok daha seyrek görülen bir hastalıktır. Kadınlarda erkeklere göre yaklaşık 10 kat daha fazla görülen Fibromyalji Sendromu, özellikle 38-58 yaşları arasında ortaya çıkar, her 5 kişiden dördünde uyku bozukluğu bulunur. Vücutta, muayene ile belirlenebilen belli hassas noktalar bulunur. Hastaların yarısında hastalığı doğuran sebep bulunamaz. Diğerlerinde fiziksel travmalar, enfeksiyonlar ve duygusal-psikolojik faktörler, hastalığın başlamasından sorumlu tutulmuştur.

Şikayetler
yorgunluk,
uyku bozukluğu ve düzensizliği,
sabah sertliği,
fiziksel efor sonrası yaygın ağrı, bıkkınlık,
keyifsizlik,
baş ağrıları,
barsak problemleri,
vücutta yaygın hassasiyet sayılabilir.
Tanı:Esas olarak ayrıntılı ve kapsamlı bir muayene ile konur. Bazen diğer karışabilecek hastalıklardan ayırabilmek için laboratuar ve görüntüleme yöntemlerine de başvurulabilir.
Tedavi:Ancak çok yönlü bir program ile mümkündür. Bazen birden fazla branşın birlikte tedavi ve kontrolünü gerektirir. Tedavide ilaçlar, bazı özel hazırlanmış egzersiz programları, fizik tedavi programları, hasta eğitimi, yaşam tarzı ve davranış değerlendirmeleri gibi çok yönlü programlar planlanır ve uygulanır. Hastalığın kronikleşme eğilimi var. Tedavisi geciktikçe ve hastalık süresi uzadıkça, kronikleşme eğilimi artar.
Miyofasyal Ağrı Sendromu
Bu hastalık, Fibromyalji Sendromuna göre çok daha sık görülür (kemik-kas-eklem veya bel-sırt-boyun ağrısı ile başvuran hastaların en az yarısında), fakat çok daha az bilinir. Genellikle başka hastalıklarla karıştırılır ve sıklıkla gözden kaçar.
Hemen hemen her yaşta ortaya çıkabilir. Kaslarda, bir veya daha fazla kas grubunda ağrı, batma, spazm, uyuşma, karıncalanma, çekilme, sıkışma tarzında şikayetler ile kendini gösteren ağrılı fibrozitlerin bulunduğu bir hastalıktır.
Bu şikayetlere, özellikle sırt ve boyun bölgesinde olanlara, terleme ve üşüme de eklenebilir. Bacaklarda da üşüme sıktır. En sık boyun, bel, sırt, kalça, omuz, kollar ve bacaklarda görülür.
Boyun ve bel fıtığı ile, siyatik ağrısı ile sıklıkla karıştırılır. Aslında vücutta nerede kas dokusu varsa, orada hastalığın görülme ihtimali vardır (yüzde, kafada-saçlı deride bile görülebilmektedir).
Ağrılar bazen o kadar şiddetlidir ki, hastanın muayenesi bile çok güç olur. Hasta acile başvurur ve şiddetli ağrı sebebi ile güçlü ağrı kesici (morfin benzeri) ilaç enjeksiyonu yapılır; hasta kısa bir süre rahatlar. Ağrılar sonra geri gelir.
Resim
Miyofasyal Ağrı Sendromunda En Sık Şikayet İfadeleri Şunlardır:
Her yerim ağırıyor.
Sırtımdan koluma yayılan bir ağrı var, bazen uyuşma da oluyor.
Nefes alırken göğsümde bir batma oluyor, ama kardiyolog bir kalp hastalığı bulamadı.
Kolumda ve/veya bacağımda sebebi bulunamayan bir uyuşma var; soğuk ve yorgunlukla artıyor.
Sırtımda uykuma engel olan ağrılar oluyor. İlaçlarla geçmiyor.
Kendimi sürekli çok yorgun ve halsiz hissediyorum, kollarım çabuk yoruluyor.
Hiçbir tedavi ağrılarımı geçirmiyor.
Acaba bende fibromyalji mi var?
Miyofasyal ağrı sendromunda Tanı:
Fibromyalji Sendromunda olduğu gibi, esas olarak ayrıntılı ve kapsamlı bir muayene ile konur. Bazen hastalığa eşlik eden veya tetikleyen ek problemleri ortaya koymak için laboratuar ve görüntüleme yöntemlerine de başvurulabilir.
Miyofasyal ağrı sendromunda tedavi:
Tedavisi mümkün olan bir hastalıktır ve sonuçları yüz güldürücüdür. En etkili tedavi yöntemi, kuru iğne tedavisidir. Herhangi bir ilaç kullanılmadan yapılan bir tedavi olduğu için, herhangi bir yan etkisi yoktur. Ancak uygulama prosedürü deneyim, özen ve sabır gerektirir. Tedavi, hastalığı oluşturan veya katkıda bulunan diğer rahatsızlıkların da birlikte tedavisini gerektirebilir. Fakat çoğunlukla tek başına tedavisi yeterli olur.