felç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
felç etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Hemipleji - Felç Fizik tedavisi - Konya

Konya' da hemipleji yani yarı felç durumu olan diğer adları, Serebro Vaskuler olay=SVO, inme (stroke) olarak da adlandırılan olayda tedavi süreci oldukça önemlidir. İyi bir fizik tedavi gereksinimi vardır. Kısıtlı ve tam yapılmayan fizik tedavi ile tam iyileşme mümkün değildir. Hasta bilinci ve eğitimi oldukça önemli olup iyi bir fizyoterapist eşliğinde hemipleji olayında kayıpların çoğu geri getirilmektedir.
Tedavi süreci sabır isteyen bir olaydır. Evde ve hastahane de fizik tedavi devamlı sürmesi gerekmektedir. Hemipleji; bedenin bir yarısında nöromüsküler fonksiyon bozukluğu ile seyreden klinik bir tablodur.

Etyoloji:

SVO, travma, kafa içi yer kaplayan oluşumlar, toksik nedenler, enfeksiyöz nedenler.
Risk faktörleri: Sigara, alkol, ilaç alışkanlığı, yaş, pozitif aile öyküsü, geçirilmiş SVO, DM, HT, hiperlipidemi, orak hücreli anemi ve kalp hastalıkları.

Klinik bulgular: Motor, bilişsel, psişik, duysal, kranial sinir, persepsiyon.

Motor bulgular: hemipleji, akut dönemde flask (2-4 hafta), spastisite gelişebilir. Sinerji; geriye dönen kas tonusu ekstremitelerde belirli bir paterne uyan gross fonksiyonu açığa çıkarır ve ekstremitelerde ya tüm fleksör veya ekstansör hareket paternleri izlenir. İzole eklem hareketleri olabilir. Hemiplejide; üst ekstremitede fleksör, alt ekstremitede ekstansör sinerji hakimdir. Üst ekstremitede omuz fleksiyon, addüksiyon ve iç rotasyonda, dirsek, el bileği ve parmaklar fleksiyondadır. Alt ekstremitede kalça ekstansiyon ve eksternal rotasyonda, diz ekstansiyonda, ayak plantar fleksiyondadır.

Mental fonksiyon: bellek, çağrışım, hesaplama, karar verme, uyum sağlama (oryantasyon), konuşma ve dil problemleri, emosyon ve düşünce içeriği.

Kranial sinirler: Görme alanı defekti, göz hareketleri, vestibüler fonksiyon, yutma ve çiğneme fonksiyonları dikkate alınmalıdır.

Rehabilitasyonun amaçları: Gelişebilecek komplikasyonların önlenmesi, kaybolmuş motor işlevi yeniden kazandırmak, konuşma ve iletişim problemlerinin tedavisi, günlük yaşam aktivitelerinde bağımsızlığın sağlanması, sosyal katılımın sağlanması, mesleki rehabilitasyonun sağlanması.


Rehabilitasyonu olumlu etkileyen özellikler: Genç olma, önceden SVO geçirmemiş olma, idrar-gaita inkontinansının olmayışı, görsel defektin olmayışı, erken başvuru, iyi ailesel destek.


Rehabilitasyonun evreleri:

1-Akut dönem: %90 iyileşme ilk 3 ay içerisinde görülür, ilk 24-48 saat içerisinde tedavi başlanmalı. Bası yarasının önlenmesi gerekir; 2 saatte bir pozisyon değişikliği, çarşaf bakımı ve havalı yatak bu bakımdan önemlidir. Uygun pozisyonlama, kol yastıkları, kum torbaları ve ayak tahtaları kullanılabilir. Solunum ve yutma kontrol altında olmalıdır. Hastanın genel durumu ve kooperasyonuna göre pasif veya aktif-asistif egzersizler hemen başlanmalıdır. Sağlam tarafa kas kuvvetini artırmak için resistif egzersizler başlanılabilir. Sağlam tarafını kullanarak bağımsız olarak oturur duruma gelmesi öğretilir.

2-Kronik dönem: normal eklem hareketlerine ilaveten kas reedükasyonu, germe ve denge egzersizleri ve transfer eğitimi, ayağa kaldırma, yürüme, merdiven inip çıkma uygulanabilir.


Komplikasyonlar: Bası yaraları, omuz ağrısı, derin ven trombozu, pulmoner emboli, kontraktür, heterotopik ossifikasyon, mesane ve barsak disfonksiyonu, depresyon.

Omuz ağrısı: % 66-92 ile en sık komplikasyondur. Başlıca nedeni subluksasyon ve omuz-el sendromudur (RSD). İnferior subluksasyon hakimdir.

Derin ven trombozu: günlük takip yapılmalı, profilaksi verilebilir. Doppler USG ile takip edilmeli. Pulmoner emboli gelişebilir.


Kontraktür: Doğru pozisyon verilmeli, egzersiz verilebilir, spastisite kontrolü sağlanmalı, heterotopik ossifikasyon gelişebilir.


FIZYOTERAPI VE REHABILITASYON
Verilecek egzersizler kişiye göre değişir. Bu yüzden Fizyoterapist gözleminde olması mecburidir.
SVO sonrasi geri dönüs, etiyoloji, siddet ve lokalizasyonla yakindan iliskilidir. Hastanin yasi, motivasyonu, aile ve sosyoekonomik düzey, spesifik nörolojik bozukluklar, sonucu etkileyen faktörlerdendir.

Rehabilitasyonun amaci, hastayi maksimum fonksiyonla günlük yasantisina geri döndürmek ve yasam kalitesini korumaktir. Rehabilitasyon, doktor fizyoterapist , is-ugrasi terapisti, konusma terapisti, hemsire, nöropsikolojist,…gibi hemipleji konusunda deneyimli bir saglik personeli tarafindan gerçeklestirilmelidir.

1.AKUT BAKIM: Akut SVO sonrasi, özellikle yataga bagimli hastalarda, olusabilecek yatak komplikasyonlarinin önlenmesi amaciyla;
  • Pozisyonlama,
  • Ödemin Kontrolü,
  • Aile Egitimi ve bilgilendirilmesi,
  • Hemiplejik tarafin ihmalini önleme,
  • Ortezleme,
  • Gögüs fizyoterapisi (gerekirse) uygulanir.
Hasta, klinik açisindan stabilse, egzersiz programi, 48 saat içinde baslatilabilmektedir. Bu anlamda hastaya, yatak içerisinde oldugu süreçte NEH, mobilizasyon aktiviteleri, pozisyonlama gibi konvansiyonel teknikler uygulanir.
Örnegin yatak içi pozisyonlamada:
Üst ekstremitede sirt üstü ve ayakta iken, flask ise , kol add ve internal rotasyondadir. Bu sebepten ters pozisyon verilir ve el elevasyonda tutulur. Alt ekstremitede, fleksör sinerji dominantsa, kalça dis rotasyon, abd ve fleksiyondadir, diz fleksiyona gitme egilimindedir. Bunlarin tersi pozisyon verilir. Ayak düsüktür altina ayak tahtasi konulmazsa kontraktür olur, konulursa da spastisitenin artma tehlikesi vardir. Onun için ayak nötr pozisyonlanmalidir.:)
Yatak içi pozisyonda hasta tarafa yatirmak tercih edilir çünkü:
  • Tonusu normallestirir.
  • Spastisiteyi inhibe eder.
  • Duyu inputu artar. Hasta hemiplejik tarafin farkina varir.
  • Zayif tarafa agirlik vermek hastanin korkusunu azaltir.
Hasta, daha fizik tedavi ünitesine inmemisse, üst ekstremitede glenohumeral eklemde agrisiz hareket genisligini artirmak için PNF ‘in fleksiyon-abd-eksternal rotasyon paternlerinde hasta çalistirilir. Yalniz omuz subluksasyonu olmamasina dikkat etmek gerekir.

2. DEGERLENDIRME:

Hasta, FTR klinigine indiginde, degerlendirme ilk yapacagimiz islem olmalidir. Yalniz, degerlendirme hemipleji hastalarinda farklidir. Hastanin fonksiyonlari bütün olarak degerlendirilir. Ince kas testi yapilmaz. Çünkü 1.motor nöron bozukluklarinda, pozisyona ve yer çekimine göre kas gücünde farkliliklar olur; hasta yatarken ve ayakta iken farkli kas gücü ortaya çikar, bu nedenle ince kas testi saglikli sonuç vermez. Degerlendirme sonucuna göre tedavi programi çizilecegi için hemiplejide, daha önceden var olan hastalik ve problemler kaydedilmeli ve hemiplejinin etiolojisi iyi bilinmelidir. Fizyoterapist, hastayi ilk gördügü andan itibaren gözlemlemeli, her pozisyonda postürünü incelemelidir. Babinski , derin tendon refleksleri ve klonus gibi var olabilecek refleksler kaydedilmelidir.
Genel anlamda degerlendirilmesi gereken durumlar:
-Konusma-yazma
-Görme bozukluklari
-Isitme Kaybi,
-Motor fonksiyon bozukluklari
o Spastisite
o Rigidite
o Ataksi
o Klonus
Duyu Bozukluklari (astereognozis, pozisyon, hareket, vibrasyonun bozulmasi, hemiplejik tarafta yanar tarzda talamik agri
Mesane – barsak Problemleri
Komplikasyonlar
 Kontraktürler
 Omuz-el sendromu (agrili omuz-sis el ile karakterizedir.)
 Glenohumeral eklem subluksasyonu
 Omuzda kapsül veya rotator cuff yirtilmasi,
G.Y.A.ve performans testleri


HEMIPLEJIDE GÖRÜLEBILECEK DIGER BAZI PROBLEMLER
Yapılacak olan egzersizler kişiye göre değişir. Bu yüzden Fizyoterapist gözleminde olması mecburidir. Aksi takdirde tedavi yanlış sonuçlar doğurabilir.
1. Heterotopik Kalsifikasyon (ekstraartiküler kalsifikasyon): Normal olmayan anatomik lokasyonlarda olusan kalsifikasyon bölgeleridir. Neglect ve tekrarlanan travmalarbu durumun olusmasina neden olabilir. Kalçada, omuzda ve dirsekte olusur. Egzersizlerin önemi büyüktür; ancak akut fazda hiç hareket yaptirilmaz.
2. Vasküler Problemler: Tromboflebit; femoral arter ve daha sik olarak peroneal arter tikanabilir. Agri, iskemik nöropati belirtisi, düsük ayak, hiperaktif reflekslerin kaybi görülür.
3. Epileptik Krizler
4. Travmalar: Femur, intertrokanterik ve humerus kirigi sik görülür.
5. El Ödemi: Trofik degisikliklere yol açar, deri parlak hale gelir, el sertlesir, eklem sertlesir, NEH kaybolur. Elevasyon, aktif – pasif egzersiz, havali splintler , kalbe dogru masaj , proksimale dogru uygulanan bandaj, elastik eldiven, buzlu suya daldirma banyosu, basinç altinda faradizm uygulanabilir.

KONUSMA: Konusma bozukluklari oldugunda anahtar soru disartri, yani ifade etmenin motor mekanizmalarinda bozukluk olup olmadigidir.. Serebellar hastaliklar konusmanin ahenginde bozukluk yapar. Disartride; konusma islerini saglayan kaslar arasindaki uyumun bozulmasi vardir. Serebellar disartri kesik kesik vurgularin yanlis yapildigi zaman zaman, patlayici sekilde telaffuz edildigi bir disartridir ve sarhos konusmasina benzetilir. Disfazi; konusmanin normal serebral gidisinin bozulmasidir. Anlama ve anlatma bozulmustur.
Broca Afazisi (Ekspressif Afazi): Akici olmayan afazi de denir. Agir sekillerinde hasta hiç konusamaz. Daha hafif sekillerinde birkaç kelime veya cümleyi, eksik olan kisa cümle parçaciklarini söyleyebilir. Buna telgraf seklinde konusma denir. Bir kisminda dua ve sarki gibi konusmanin otomatik yönü ile ilgili beceriler bir ölçüde korunmustur. Hasta, düsündügünü söyleyememekten ötürü sikinti içindedir. Konusmaya çalisirken yaptigi yanlislarin farkindadir. Lezyon motor kortekse yakin oldugundan çogu kez broca afazisi sag hemiparazi ile birliktedir.
Wernike Afazisi (Reseptif, Sensoryal Afazi): Lezyon Wernike alani civarindadir. Hasta söyleneni anlayamaz. Bazi kisa emirleri anlayip yerine getirse bile, daha karmasik birkaç kademeli emirleri anlamaz. Hasta kendisinden bir sey istendiginde ilk söyleneni yapar. Bu ilk emre takilma haline perseverasyon denir.
Wernike Afazisi; Broca Afazisinin tersine akici bir afazidir. Hasta bol ve akici bir sekilde konusur. Fakat, baskalarinin söyledigini anlayamadigi gibi kendi söyledigini de anlayamaz. Bir kelimenin yerine yanlis bir kelime kullanir veya o dilde olmayan anlamsiz kelimeler icat eder. (Neolojizm) Bu konusma sekli sizofrenlerin konusmasini hatirlattigindan kisi akil hastasi sanilir. Hasta yazili bir metni okuyup anlayamaz. Yazi yazabilir, fakat yazisi da konusmasi gibi bozuktur. Söyleneni tekrarlama ve objeleri adlandirma da bozuk olabilir. Hastalar konusurken yaptiklari yanlislarin farkina varmazlar.

APRAKSI: Motor davranisi planlama bozuklugudur. Genelde vücut imaji bozuklugu ile birlikte görülür. 3’e ayrilir:

  • Ideamotor Apraksia: Emirleri uygulayamaz. Ancak kendisi otomatik olarak yapar.( Susayinca içer ama bardagi al deyince alamaz.)
  • Ideasyonal Apraksia: Rutin aktiviteleri hem otomatik olarak hem de emir alarak yapamaz.
  • Konstrüksüyonal Apraksia: 2-3 boyutlu çizimleri yapamaz, kopyalayamaz, çizemez, hareketleri planlayamaz , emirleri uygulayamaz; ancak fizyoterapisti taklit ederek yapabilir.

SPATIAL ILISKI BOZULMASI: Iki nokta arasindaki iliski bozulur. Hasta bir obje ile digerini ayrica bir obje ile kendini ayirt edemez. 3 boyutlu çizim zordur. Objelerin mesafelerini ayarlayamaz. Belli bir yolu bulamaz. Boslukla ilgili bilgileri bozulur.

SEKIL YER ALGILAMA PROBLEMLERI: Hasta sekli fondan ayirt etmekte zorlanir. Bu sebepten çekmeceden buzdolabindan bir sey almasi zordur, çünkü etrafindakilerden ayiramayabilir.

AGNOSIA: Hasta esyalari taniyamaz. Bu yalnizca taktil açidan degildir. Görme normaldir; fakat görme yolu ile taniyamaz.

KOGNITIF DISFONKSIYON: SVO sonrasi hafiza azalir, karar verme bozulur, siralama yetenegi bozulur, hareketi baslatmayi bilemez, iç güdüsel davranis belirginlesir.

KISILIK VE DUYU DEGISIKLIKLERI: Depresyon, inkar, regresyon , tekrarlama, emosyonel labilite (inis-çikis), motivasyon azalmasi, ruhsal rigitide, stres ve bunalim…..gibi hastada duygu degisiklikleri olur.

Sol hemisferi dominant olanlar sag elini kullanir. Sol hemisfer lezyonunda “sag hemipleji” karsimiza çikarken, bunun tersinde “sol hemipleji” olur.

SOL HEMIPLEJI ‘de;
Vücut imaji bozulur.
Visüel algilama bozulur.
Hemiplejik tarafi unutma vardir.
Giyinme apraksisi görülür.
Iyi konusma yetenegi vardir; ancak algilama fonksiyonunun azalmasi bunu maskeler.

SAG HEMIPLEJI’de;
  • Afazi görülür.
  • Visüel algilama saglamdir.
  • Spatial duyu saglamdir.
  • Göstererek ve isaretle egzersiz yapmak daha faydalidir.
  • Kendi kendine bakimda daha erken bagimsizlik kazanir.

OMUZ ASKISI: Flask üst ekstremiteye veririz. Ancak spastik üst ekstremitede fleksör spastisiteyi artirir. Ihtiyaca göre karar verilir.

*SPASTISITE: Hafif spastisite, özellikle alt ekstremitelerde, hastanin ayakta durmasini ve yürümesini kolaylastirirken; siddetli olursa rehabilitasyon programini engeller. Kateter, siki elbise,ayakkabi, stres kizginlik gibi birçok faktör spastisiteyi tetikler. Bu yüzden gevseme egzersiz ve teknikleri, 20-40dk.lik uzun süreli buz uygulamalari,1,9 watt/cm² lik yüksek doz ultrason uygulamasi, FES (fonksiyonel elektrik stimülasyonu), germe egzersizleri günde birkaç kere zorlamadan, agritmadan tekrar tekrar yapilabilir. PNF’in inhibisyon tekniklerinden kas-gevse spastik kaslara uygulanabilir.

TENS’in hemiplejideki spastisite üzerine etkisi ile ilgili bir çalisma yapilmis ve sural sinir üzerine uygulanan Tensin, ( impuls frekansi 100 hz -20 dk. olan) serebral orijinli spastisitedeki anormal germe refleks aktivitesi üzerine stimülasyon sonrasi , 45 dk. kadar, inhibituar etkisinin oldugu gösterilmistir. Ayak bilegi ortezleri, spastik ekinus deformitesini kontrol etmek için kullanilabilir. Botoks, nöromuskuler bileskede asetilkolin salinimini inhibe ederek kimyasal denervasyon yaratir. Dezavantaji etkisinin geri dönüsümlü olmasi ve direnç gelismesidir.

RESIPROKAL INERVASYON: Paternin en kuvvetli komponenti kendi antagonistini inhibe edebilir. Fleksör kas dirençli çalistirilirsa, ekstansör kas gevser. Yani ekstansör kasta spastisite varsa, fleksör kasa direnç vermek, spastik ekstansörün gevsemesini ve rahat bir fleksiyon yapilabilmesini fasilite edecektir.

OTOJENIK INHIBISYON: Bir kas, dirençli çalistirilirsa, kendisini inhibe edebilir. Ekstansör kasta spastisite varsa, ayni ekstansör kasi dirençli çalistirmak, kendi kendisini inhibe ederek spastisitesini azaltacaktir. Böylece rahat bir fleksiyon saglanabilecektir. (PNF’in Tut-gevse)

BIRLESIK REAKSIYONLAR: Bazi hareketler baska hareketlerin açiga çikmasini fasilite edebilir. Örnegin elde çok güçlü yumruk sikma hareketi yapinca, vücut ve yüzde hareket açiga çikabilir.

  • Imitasyon Sinkinezisi(aynavari akis); Üst ekstremitede açiga çikar. Örnegin; saglam kola dirençli önkol fleksiyonu yaptirilinca hasta kolda da önkol fleksiyonu açiga çikabilir.
  • Raimiste Fenomeni: Alt ekstremitede açiga çikar. Kalça abd ve add için geçerlidir. Saglam bacaga dirençli abd yaptirilinca hasta bacakta abd açiga çikmasidir.
  • Resiprokal Inhibisyon: Alt ekstremitede açiga çikar. Saglam bacaga dirençli fleksiyon yaptirilinca, hasta bacakta ekstansör sinerji açiga çikar.
  • Homolateral Ekstremite Sinkinezisi: Hasta taraf üst ekstremite ile hasta taraf alt ekstremite arasinda açiga çikar. Hasta kola dirençli fleksiyon yaptirilinca hasta bacakta fleksiyon açiga çikar. Ayni sekilde hasta kola dirençli abd, add veya ekstansiyon yaptirilinca hasta bacakta da ayni hareketlerin açiga çikmasidir.
  • Fleksör Çekme Refleksi: Hasta ayak tabani çizilince kalça ve dizde fleksiyon açiga çikar.
  • Bechterew Manevrasi: Hasta ayak bas parmagi fleksiyona getirilince kalça ve diz de fleksiyona getirilir.

POSTÜR REFLEKSLERI:

  • Denge Reaksiyonu: Kisiyi saga ittiginizde sol kol sol bacagin abdye gelmesi.
  • Koruma Reaksiyonu: Kisi saga ani olarak itildiginde sag kol ve bacagin abdye gelmesive yeri karsilamasi.
  • Düzeltme Reaksiyonu: Kisi saga itildiginde, sol lateral gövde kaslari aktive olarak, vücudun eski pozisyonuna gelmesine çalisilir.

EGZERSIZ PROGRAMI
Bu egzersizler kişiye göre değişir. Bu yüzden Fizyoterapist gözleminde olması mecburidir.
Hemiplejik hastalarin rehabilitasyonu için kullanilacak teknikler çesitlidir. Brunnstrom, Bobath, Todd-davies… teknikleri bunlarin bazilaridir. En sik kullanilan teknik Brunnstrom teknigidir. Fizyoterapist, bu tekniklerin her birinden alintilar yaparak, o hasta için en faydali tedavi programini kendisi bulmalidir. Ancak hangi teknik kullanilirsa kullanilsin, hastanin egzersiz programinda dikkat edilmesi gereken nokta, özetle pozisyon degistirme, gelinen her pozisyonda durma, o pozisyonu koruma ve o pozisyonda egzersiz uygulama konularinin programa alinmasidir.

Hasta Tarafa Dönme:
Sirt üstü yatarken hasta tarafa dönmek, saglam tarafa dönmekten daha kolaydir; çünkü bu dönüs için hasta tarafi daha az kullanir. Kisi saglam tarafini kaldirarak döner.

Saglam Tarafa Dönme:
Sirt üstü yatarken saglam tarafa dönmek daha zordur. Çünkü hasta tarafi kullanmak zorundadir. Kisi saglam bacagini hasta bacaginin altina koyar. Hasta kolunu saglamin yardimiyla gögsünün üzerine alir. Sonra saglam taraftan yatak kenarini tutarak vücudunu döndürür.

Oturmaya Geçme:
Saglam tarafa döner gibi hasta kol ve bacagini yerlestirdikten sonra hasta bacagini saglam bacagi ile yatak kenarindan sarkacak sekilde tasiyarak ayni anda kendisini döndürerek oturur ve dirsegini düzeltir.


PASIF EGZERSIZLER:
Eklem hareket açikligini korumak için hastaya pasif egzersizler de yaptirilmalidir. Brunnstrom sinerji paternleri veya PNF tekniklerinin agonist antagonist paternleri kullanilarak da uygulanabilir.
Bu egzersizler sirasinda;
  • Pasif olarak omuz 90 derece abduksiyonu geçmemelidir, aksi halde omuz subluksasyonu olusabilir.
  • Omuz fleksiyonu ile birlikte internal rotasyonu kontraendikedir, omuz subluksasyonu olusabilir.
  • Resiprokal makara egzersizleri kontraendikedir. Saglam kolun hasta kolu makara yardimi ile çekmesi kola pasif egzersiz olacagindan omuza travma olusturacaktir.

YATARKEN YAPILACAK EGZERSIZLER:
Bu egzersizler yatakta veya minderde uygulanabilir. Bu egzersizler kişiye göre değişir. Bu yüzden Fizyoterapist gözleminde olması mecburidir.
Sirt üstü yatarken:
  • Omuz fleksiyonda ve dis rotasyonda iken skapula protraksiyonu,
  • Kalça ekstansiyonda iken veya fleksiyondan ekstansiyona giderken ayak bilegi plantar ve dorsi fleksiyonu,
  • Hasta kalça fleksiyonda iken, saglam bacagin asagi dogru kaydirilmasi ile gövdenin saglam tarafinin uzatilmasi,
Sirt üstü her iki kalça fleksiyonda yatarken:
  • Ayak tabanlari yerde iken kalçalara internal – eksternal rotasyon yaptirmak, böylece ayak tabani yerde iken kalça kontrolünü saglamak,
  • Kalçalari köprü yapar gibi yukari kaldirmak böylece diz fleksiyonda kalça ekstansiyonunu saglamak,
  • Kalçalari dis rotasyona getirerek dizleri açarak yataga degdirmeye çalismak,
Sirt üstü dizler yatak kenarindan sarkarken:
  • Kalça dis rotasyona ve abd.ye gitmeden, diz bükük olarak kalça fleksiyonu
  • Diz ekstansiyona giderken ayak dorsi fleksiyonu (izole diz ekstansiyonu)
Yan yatarken:
  • Hasta tarafa yan yatmak spastisiteyi azaltir.
  • Hasta tarafa yatarken saglam taraf gövdeyi uzatmak
  • Ritmik aktif psif gövde rotasyonlari
  • Yüzüstüne önkollar üzerine dönme,


KEDI POZISYONUNDA YAPILACAK EGZERSIZLER:
Denge egzersizleri: önden, arkadan, yandan (dinamik,statik)
Hasta kola agirlik verme
Hasta kalçaya agirlik verme

GÖVDE VE DENGE:
  • Hasta hemiplejik tarafa itilir ve hemiplejik kolda koruyucu ekstansör cevabi çikmasi için dirsek ekstansiyonu uyarilir.
  • Hasta saglam tarafa itilir ve hemiplejik kolda denge reaksiyonu çalisilir.
  • Denge çalisilir.
  • Vücudun kendini geri toplamasi uyarilir ve yardim edilir.
  • Öne egilme - geri gelme: gövde kontrolü ve kuvvetlendirme
  • Oblik egilme - geri gelme: gövde kontrolü ve kuvvetlendirme
  • Yatak kösesine ata biner gibi otururken öne egilip geri gelme

ÜST EKSTREMITE:
  • Omuz elevasyonu - depresyonu,
  • Scapula abd – add.,
  • Iki kolu öne uzatmak
  • Omuz abd. önce oblik yapilir
  • Omuz abd. eksternal rotasyonla birlikte
  • Omuz add. Internal rotasyonla birlikte
  • Hasta eli yataga koyarak bütün kola agirlik verme
  • Sandalyede otururken masa üzerinde önkollar üzerine agirlik verme

ALT EKSTREMITE:
  • Kalçalara agirlik verme
  • Hasta kalçayi havaya kaldirma,
  • Kalçalari öne arkaya kaydirma
  • Diz fleksiyondayken kalçayi havaya kaldirma
  • Kalça ve diz fleksiyondayken ayagi dorsi fleksiyona getirme
  • Bacak bacak üstüne atma
  • Kalça ve dizler fleksiyondayken:
1. Sadece dizden internal rotasyon eksternal rotasyon,
2. Ayaklar inversiyon eversiyon
3. Bilateral simetrik
4. Resiprokal

AYAKTA YÜRÜME VE DENGE EGZERSIZLERI:
  1. Önce paralel bar içinde barlardan tutunarak,
  2. Sonra paralel bar içinde tutunmadan her an tutunmaya hazir olarak,
  3. Sonra paralel bar disinda masa kenarina tutunarak,
  4. En sonra paralel bar disinda tutunmadan her an tutunmaya hazir olarak,
  5. Denge egzersizleri (izotonik,izometrik,denge tahtasi üzerinde)
  6. Hasta tarafa agirlik verme,
  7. Öne adim alarak hasta tarafa agirlik verme,
  8. Agirlik hasta bacakta iken saglam bacaga çesitli hareketler yaptirma,
  9. Kalça diz fleksiyonu,ayak bilegi dorsi fleksiyonu
  10. Diz fleksiyon ekstansiyonu,
  11. Kalça ekstansiyonda iken diz fleksiyonu
  12. Izole ayak bilegi dorsi fleksiyonu
  13. Diz akstansiyonda iken kalça abd.si
  14. Agirlik hasta tarafta iken çömelir gibi=kalça diz fleksiyonu
  15. Hasta taraf bacak geride diz fleksiyon ekstansiyonu
  16. Yan yürüme
  17. Hasta ayagi bir üstteki basamaga koyup agirlik verme
  18. Uzun stance fazini kisaltarak yürüme
  19. Her iki bacak stance fazini esitlemek için sayarak yürüme,

YÜRÜME BOZUKLUKLARI:

Hemiplejik hastalarin tipik yürüyüs bzukluklari vardir.

1.Sinerjistik Inversiyon: Hastanin öne adim almasi sirasinda kalça ve diz fleksiyona gelirken, ayak bileginde inversiyon açiga çikar, topuk yere degince düzelir. Bu yürüme bozuklugu fleksör sinerjinin baskin oldugu hastalarda görünür.

2.Oraklama Yürüyüsü: Hastanin öne adim almasi sirasinda kalça ve diz fleksiyona gelemez.Hasta kalçasini eleve ederek oraklar seklinde yürür. Bu yürüme bozuklugu ekstansör sinerjinin baskin oldugu hastalarda görülür.

Bir çok etkenin aynı anda tedavisi ancak iyi bir fizik tedavi ve özenli bir program ile mümkün olabilir. Daha fazla bilgi ve sorularınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz.  
http://www.konfizik.com/2015/03/konya-evde-fizik-tedavi-ve.html