Boyun Fıtığı Fizik Tedavi - Konya

Boyun fıtığı veya diğer nedenlerden oluşabilecek ağrıları fizik tedavi yöntemleri ile sonlandırmak mümkün. Neredeyse ameliyat seviyesine gelmiş bir hastanın bile özel fizik tedavi yöntemleri ile sağlığına kavuşması mümkün. İyi bir tanı konulmuş hastanın mr veya tomografi görüntüleme yöntemlerinin raporlarına göre yapılan tedavi ile boyun ağrıları %90 lara varan iyileşme süreci yaşadığı görülmüştür.

Boyunda kireçlenmeler, boyun fıtığı, romatizmal hastalıklar, kas zorlanmaları gibi durumlarda boyundaki kas spazmını çözmek, ağrıları azaltmak, boyun bölgesinin, hareket açıklığını arttırmak için kullanılan çeşitli fizik tedavi rehabilitasyon ve egzersiz yöntemleri bulunmaktadır. Muayeneden sonra hastalığın teşhisi konan ve fizik tedavi seanslarına alınması kararlaştırılan hastalar ortalama 2 veya 3 haftalık programa alınırlar. Bu seanslar süresince her gün tedaviye gelen hastaların ağrılı bölgelerine ağrı kesici elektrikli akımlar, vakumlu tedaviler, derin dokulara etki eden ultrason gibi tedaviler, sıcak uygulamalar, traksiyonlar, egzersizler uygulanır. Bu uygulamalar 1 saat kadar sürer, hastaya evde kendisinin de yapmasını uygun gördüğümüz egzersizler de tarif edilir. Seans süresince ve seansların sonunda hasta tekrar tekrar değerlendirilir.

Boyun ve Boyun fıtığı:

Kafa tabanından itibaren 7 adet omur kemiğinden oluşur. Her omur cisminin ortasında, beynin devamı olan omurilik bulunur. Vücudun çeşitli yerlerinden beyine dönen duyular veya beyinden vücuda dağılan emirler omurilik içinde seyreder. Boyun bölgesinde her omur cismi hizasından çıkan sinirlerde kola ve sırta yayılarak, bu bölgelerin duyu ve hareketini sağlar.

Omurgalar arası yastıkçık dediğimiz disk dokusunun dış kısmı (anulus fibrosus) ve iç kısmı (nucleus pulposus ) bulunur. Jelatin kıvamındaki iç kısmın, daha kuvvetli bir bağ dokusundan oluşan dış kısmı yırtarak omurilik ve sinirlere bası yapması sonucu boyun fıtığı ortaya çıkar. Burada dikkat edilmesi gereken ve bel fıtığından başlıca fark, sadece sinirlere değil omuriliğin kendisinede baskı olması sonucu vücudun tamamında kısmi veya tam kuvvetsizlik oluşmasıdır. Omurilik ilk bel omuru hizasında sonlandığından ve alt bel omurları içinde sadece ayağa giden sinirler bulunur.

Başın hareketi ile ağrının artması ve ağrının lokalizasyonunun boyunda veya omurga çevresinde olması bize boyun bölgesi ile ilgili patolojileri düşündürür. Boyun fıtığı, bu bölgenin en sık rastlanan patolojilerinden biridir.

Boyun fıtığı olan hastanın şikâyetleri şiddetli ağrı, kola yayılan ağrı, baş ağrısı, boyunda tutukluk, his kusuru, dengesizlik, beceri azalması, uyuşma, karıncalanma, kulak çınlaması, baş dönmesi veya kuvvetsizlik olabilir.

En sık rastlanan belirti AĞRI’ dır. Sıkışan sinirin uyardığı alanda hissedilir. Boyun hareketleri özellikle başın arkaya doğru hareketi ağrıyı arttırabilir. Ağrıkesicilere cevap verebilir veya dirençli olabilir. Ani başlayan boyun fıtıklarında ağrı da şiddetlidir. Bunun dışındakilerde sinsi başlar ve zaman içinde artış gösterir.

Boyun fıtığı ile karışabilen diğer durumlar arasında Multipl skleroz (MS), Omurga darlığı, tümörler, B12 vitamin azlığı, Spinal enfeksiyonlar, Kalp ile ilgili sebebler sayılabilir.

Boyun fıtığı için riskli meslek grupları ve arttıran nedenlere bakacak olursak;

-Trafik kazaları, travmalar, ani frenler, manevralar ve çarpmalar
-Günlük hayatın gerilimleri,
-Boyunun yanlış hareketleri ve yanlış pozisyonları,
-Duygusal gerginlikler, boyun kaslarında zayıflık,
-Yaşlanmaya bağlı kemik yapısındaki dejeneratif değişiklikler, kireçlenmeler
-Sık görülen bazı iltihaplı romatizmal hastalıklar (Ankilozan Spondilit, Romatoid artrit)
-Fibromiyalji
-Yanlış duruş ve pozisyon bozukluğu, stres, soğuğa maruz kalmak, yorgunluk
-Uzun süreli bilgisayar - daktilo kullananlar, Ev işleri, Sekreterlik, Öğretmenlik, şoförlük gibi boynu çok etkileyen bir meslek sayılabilir.

Tüm bunların sonucunda omur, disk, eklem ve bağ dokusunda yıpranmaya sebep olur.

Hastanın şikâyetlerinin dinlenmesi ve dikkatli bir nörolojik muayene tanıda en önemli unsurdur. Boyun fıtığı tanısı için Direkt Boyun röntgeni, Manyetik Rezonans(MR) ve Bilgisayrlı Tomografi(BT) yanında gerekirse EMG-Sinir testi yapılır. MR halk arasında EMAR olarak bilinir ve Boyun fıtığı için çok hassas ve bugün için seçkin yöntemdir. %85-90 oranında boyun fıtığı için doğru sonuç verir. Çoğu zaman boyun fıtığı tanısı için tek başına yeterlidir. Yumuşak dokuları ve siniri gösterir.

Bu gün dünyada bel ve boyun fıtığı tedavisinde birden fazla tedavi yöntemi mevcuttur. Buda hastalar ve hatta hekimler arasında bile zaman zaman problemlere yol açmaktadır.

Boyun fıtıklarının % 90-95’i cerrahi tedavi gerektirmeden iyileşir.

Tedavi seçeneklerine göz atmak gerekirse;

  • -Manuplatif (elle) Fizik tedavi, Manuel terapi yöntemleri,
  • -Ortopedik yatak istirahati + ilaç tedavisi (ağrı kesici, kas gevşetici, inflamasyon giderici )
  • -İlaç tedavisinin yanı sıra öncelikle istirahat, daha sonra fizik tedavi, Traksiyon yöntemleri, yetmediği durumda ise son zamanlarda gelişen tekniklerle bölgeye iğne (epidural steroid enjeksiyonu) veya kateter (epidural lizis) adı verilen ince sondalarla girilerek ilaç verilmesi yöntemleri uygulanabilir.

Çok az bir kısım hastada cerrahi tedavi gerekir. Boyun Fıtıklarında Ameliyat gerektiren durumlar;

Ameliyat gerektiren durumlar arasında boyun ve kollarda şiddetli ağrı ön planda olmakla beraber, ağrı ortadan kalkması omuriliğin tehdidinin ortadan kalkması anlamına gelmez. Bu yüzden kollarda uyuşma, kuvvetsizlik ve hareket kısıtlılığı yanında tüm vücudun dengesizliği, yan yan yürüme, sendeleme ve asker yürüyüşü diye tabir edilen rap rap yürüme boyun fıtığının oldukça ilerlemiş olduğunu gösterir.

Tedaviye rağmen şikayeti geçmeyen hastalar ve tedavi sırasında nörolojik durumunda kötüleşme görülenler cerrahi tedaviye adaydır. Cerrahi tedavide siniri rahatlatmak esastır. Günümüzde standart yöntem anterior (önden yaklaşımla) mikrodiskektomidir. Ameliyat genel anestezi altında yapılmaktadır. Hasta ameliyattan sonra 1 gün içinde taburcu edilmektedir. Mikroskop altında fıtıklaşmış disk materyalinin 20 kata kadar büyütülerek omurilik ve sinirlerin rahatlatıldığı bu ameliyat bugün hemen hemen bütün hastanelerde başarıyla uygulanmaktadır.

Boyun fıtıklı hastalarda ameliyat sonrası gelişebilecek omur kemiklerinin arası daralma veya açılanmanın önüne geçmek için protez veya kafeslerle füzyon yapılır.

İyi seçilmiş olgularda özellikle dirençli ağrıları olan hastalarda mikrocerrahi teknik ile mikrodiskektomi çok başarılıdır. Başarı oranı %97–98 oranındadır.


Boyun fıtığından korunmak için; Duruş ve pozisyon düzeltmek, boynu büken, eğen, kaldıran sistemlerden ziyade boynun dik, düzgün kullanma, sistemli şekilde masayı, çalışma koşullarını düzenlemek, Bilgisayar kullanımında, masanın, bilgisayar ekranının, klavyenin ve çalışma, duruş şeklinin mutlaka düzeltilmesi gerekmektedir. Ağrı kesiciyle boyun ağrısını tedavi etmek, hiçbir mekanik ağrıyı tedavi etmek mümkün değildir.Güçlendirme egzersizleri ve Aerobik ile boyun ağrısının tedavisinde ve korunmada çok önemlidir. Boyun eğriliğinin düzeltilmesinde yardımcı olur.

Tanısı iyi konulmuş ve iyi bir değerlendirme yapılmış hastanın fizik tedavi yöntemleri ile tedavisi mümkündür.

Daha detaylı bilgiler için:
Boyun Fıtığı ve Tedavisi
Bizimle iletişme geçerek bilgi alabilirsiniz. 

Anatomik yapıları;

İntervertebral Diskin Yapısı
Disk annulus fibrozus adı verilen dış çember ve nukleus pulpozus denilen yumuşak jel kıvamlı merkezi kısımdan oluşur.
Disklerin omurgada en kalın olduğu bölge lumbal bölgedir, burada her biri yaklaşık 10 mm derinliğindedir.
Disklerin kama şekilli olmaları omurganın fizyolojik eğriliklerini ortaya çıkarmaktadır.
Resim
Annulus Fibrozus
Nucleusu bir zarf gibi sarar ve yerinde tutar. Diskin bir miktar dışarı doğru hareketliliğine (fıtıklaşmasına) izin verecek derecede elastiktir. Bu durum kuvvetlerin bir omurdan diğerine dağıtılmasına yardımcı olur.
Birbirini çaprazlayan kollejen lifler veya tabakalardan meydana gelir. Diskin değişik yönlerden gelen aşırı döndürücü kuvvetlere direnebilmesini sağlar.Dış kısmı sinir sonlanmalarını içerir. Lumbal bölgede anterior ve posterior kısımda aynı değildir. Önde omurların kenar kısımlarına uzanan 20 kadar kalın lamel, posteriorda ise sayıca daha az, ince ve tam kaynaşmamış lameller.

Nükleus Pulpozus
Su içeriği çok fazladır. Şişkin bir yapısı vardır, disk kesiye uğradığında sonuç nükleusun hemen fıtıklaşmasıdır. Diskin içindeki bu basınç omurları birbirinden uzaklaştırır tarzda hareket yapar. Çevre bağları gerilim stresi altında tutar.Stabilite kuvvetlenir.

Disk Patolojisi
Resim
Disk bulging(bombeleşme): Disk materyalinin normal sınırlarının ilerisinde bombeleşmesidir. Anulus fibrozus normaldir. Spinal stenoz oluşmadıkça veya nöral dokular etkilenmedikçe semptom vermez.
Disk protrüzyonu: Zayıflamış ve yırtılmış anulus fibrozusun içinde disk materyalinin arkaya doğru yer değiştirmesidir. PLL sağlamdır
Ekstrüde disk: Anulus fibrozusun tamamen yırtılması sonucu disk materyalinin yer değiştirmesidir. PLL yırtılmıştır
Sekestre disk: Yer değiştiren disk materyali serbest fragman şeklinde diskten tamamen ayrılmıştır.

Omurga,omur denilen birbirine bağlı kemikler serisinden oluşur. Omurlar birbirine,bir disk ve ‘’faset’’ eklemleri denilen iki küçük eklemle bağlıdır. Bir omuru diğerine bağlayan sağlam bağlantılı dokulardan oluşan disk, vertebraların arasındaki bir yastık ya da amortisör gibi görev yapar. Disk ve faset eklemleri,hareketlerinize,eğilmenize,boynunuzu ve sırtınızı döndürebilmenize olanak sağlar.

Disk,’’anulus fıbrosus’’ adı verilen sert dış tabakada zedelenme ve ‘’nükleus pulposus’’ adı verilen jel kıvamında merkez yapıdan oluşur.Yaşlanmayla beraber diskin merkez yapısı su içeriğini kaybetmeye başlayabilir ve diskin fonksiyonlarında bozulmaya yol açabilir.Disk merkez tabakasında bozulmalar olabileceği gibi, dış tabakada da zedelenme ve yırtılmalar meydana gelebilir. Bu durumda, diskin merkez yapısı dış tabakadaki yırtıktan, sinirler ve omuriliğin geçtiği kanala doğru taşmasına neden olabilir.

Bu duruma disk hernisi (fıtık) adı verilir. Bu olay boyunda meydana geldiği zaman servikal disk hernisi (boyun fıtığı) adı verilir. Servikal disk hernisi sinirlere baskı yapabilir ve kollara doğru yansıyan ağrıya, sızlamaya, his kaybına veya kuvvet kaybına yol açabilir. Nadiren servikal disk hernisi omurilik üzerinde baskıya neden olabilir ve bu durumda bacaklarda problemlere neden olabilir.

En Sık Görüldüğü Seviyeler
C5, C6
C6, C7

İntervertebral disk prolapsı tekrarlayıcı yüklenmeler, biyokimyasal ve dejeneratif değişikliklerin kombine bir sonucudur.
Tekrarlayıcı fleksiyon ekstansiyon hareketleri annulusta çatlaklara yol açar. Bu çatlak normal olarak sınırlandırılan ve korunan nükleusa bir kaçış yolu oluşturur. Küçük annuler yırtıklar, üzerinden aylar geçtikçe büyür ve prolapsuslar gelişebilir. Diskin ani prolapsusu da mümkündür.

Nükleusun Anormal Hareketliliği
Nükleus son plaktan vertebra cismine doğru yukarı hareket edebilir. Schmorl’s nodülü olarak da bilinir. Genç yetişkinlerde tekrarlama eğilimi gösterir. Sıklıkla geç dejeneratif değişiklikler oluşana kadar semptom vermez. Nükleus merkezi arkaya doğru hareket edebilir. Annulusun posterolateral kısmının fazla basınca açık olması nedeniyle nucleus posterolaterale doğru hareket edebilir.

Diskteki Basınçlarİntervertebral diskler gün boyu kompresyon stresleri altında su içeriğini dışarıya atma ve yüklenme ortadan kalktığında tekrar suyu nükleusa geri alma eğilimi gösterirler.